31 Ağustos 2012 Cuma

Ayrılık ve Tedavi Süreci


Artık hayatımdan çıksan diyorum,
Bu ikili delilik sona erse,
İkimiz için de en hayırlısını diliyorum,
Hiç olmamış, gibi davranabilmeyi,
Bu yok ediciliği anlayabilmeyi,
Bir bilsen ne kadar yürekten istiyorum,

Lütfen!
Görmeyeyim seni,
Bir yerlerde karşıma çıkma,
Konuşmayalım, bakışmayalım,
Ne olursun?

Daha fazla tükenmeye takatim yok!

Sanki  aşkı  öğütmeye programlı gibiyiz,
Aslında bakarsan insan olarak iyiyiz,
Ama daha fazlasını isteme benden yalvarırım
Ben bittim artık kalmadım.

Sabah ofise gelirken, radyoda ‘İkili Delilik’ isimli şarkıyı dinlerken, mısraların etkisiyle  terk edilen yaralı kalplere bir nebze merhem olsun diye,  bugünkü yazımın konusunun ‘Ayrılık ve Tedavi Süreci’ olmasına karar verdim.

Evrim yolunda ilerlediğimiz bu dünyada, herkesin enerjisi, düşüncesi, fikirleri, hayat görüşü doğumundan ölümüne kadar aynı kalmıyor, sürekli aşama kaydediyoruz.

Zaman için de yol alıyoruz; birlikte yola çıktığımız kişi ile varılması gereken hedefe varamadıysak, ayrılık kaçınılmazdır. Bu yolculukta çok faklı kişilerle karşılaşırız ve yolumuza bir başka yolcu ile devam ederek, bir sonraki hedefe varmaya çalışırız. Biz son durağa varana kadar bu şekilde sürüp gider. Aradan yıllar geçip, farklı bir bakış açısıyla baktığımızda, kendimizi yıprattığımız ayrılıkların, aslında bizim için en hayırlısı olduğunu görürüz.

Hayatınızın bir bölümünü paylaştığınız kişiyle,  yolunuzun bir şekilde ayrılması gerektiğinde, hepinizin bildiği gibi  taraflardan biri klasik ayrılma cümleleri söyler.

En ruhsuz olanları ile başlayayım:
 
Sen çok iyisin, benden daha iyilerini hak ediyorsun.
Seni arkadaşım gibi görüyorum,
Arkadaş kalalım,
Eminim bir gün anlayacaksın,
Olacağı buydu,
Aramızdaki yaş farkı fazla,
Senin sevgini hak etmiyorum,
İlişkimizi bitirelim demiyorum, biraz ara verelim,
Beceremedik,
Yaşandı bitti!
Bitti!
İlişkimizi tükettik.
Önümüzdeki maçlara bakalım!
Dükkanın önünü kapama hadi canım.
 
Asıl en komiği ise, sms veya e mail ile ayrılmak. Tek kelime ’bitti’. Ne bitti! İnsanın yüzüne bakıp hoşça kal demeyen birisi için yas tutulur mu? Daha doğrusu sanal aşk olur mu?
Duygusal ve/veya fiziksel tacizin yoğun yaşandığı bir ilişkinin bitişi sonrası, bir 'rahatlama' olması beklenir; ancak taciz travmasının etkileriyle psikolojik destek alarak başa çıkmaya çalışmak en doğru karar olacaktır.

'Toz pembe' gibi görünen bir ilişkinin, aniden ve şok edici bir şekilde bitmesi ya da çok uzun yıllar  'hangi yöne gideceği belli olamamış'  bir ilişkinin bitmesi gibi ayrılık biçimleri, ayrılığın kabullenilmesini zorlaştırır, hatta fiziksel bir takım rahatsızlıklara bile sebep olabilir.  
‘Onsuz yaşanmaz’ diye düşündüğünüz insandan ayrılmanın şoku ile baş başa kaldınız! Ne olacak şimdi? Ne güzel alıştığınız bir düzeniniz vardı. Kelimenin altını çizerek belirtiyorum alıştığınız, boşuna dememişler, alışmak sevmekten daha zor diye.
Yaşam biçiminiz kesintiye uğrayacak, evler ayrılacak, birlikte yapılan sosyal faaliyetler bitecek, belki sosyal statünüz düşecek, geleceğe yönelik hayalleriniz yıkılacak, ortak arkadaşlarla görüşmeleriniz kesilecek, arkadaşlar bölüşülecek, her şeye yeniden başlanacak, …..  Bir de karşı taraf yıkıcı ayrılık cümleleri sarf ettiyse, oofff depresyon katmerleşti.
Sonra yavaş yavaş iç sesimiz yükselmeye başlar:
Çirkinim,
Yetersizim,
Mutsuzum,
Kimse beni sevmiyor,
Yaşlıyım,
Çekici değilim,
Ben hiç mutlu olamayacak mıyım?
Doğru kadın/erkeği ne zaman bulacağım?
Bu kaçıncı kurbağa,
Bedeni mi beğenmiyorum
Bunu hak etmek için ne yaptım?
Yeni bir ilişkiye hazır değilim,
Yeni birisini nasıl bulacağım, zaten bunu bulmak için çok beklemiştim,
…………
Sudan çıkmış balık gibi  kaldık mı depresyonumuzla  baş başa?

 Ayrılık Sonrası Tedavi Sürecinde;

Öncelikle bol bol ağlayın ki, içinizdeki tüm tortular temizlensin. Ağlamak, kendinizi affetme yolunda mükemmel yardımcıdır. Ruhunuz yıkandıkça, sizde arınırsınız.
Ayrılığın sebebini idrak edin. 'Sevmek', 'hoşlanmak' ve 'aşık olmak' gibi duyguları nasıl yorumlandığınızı, bu duyguların yaşanmış ilişkiye ait duygular mı olduğu, yoksa o dönem yaşanan duygusal eksikliklerin etkisiyle mi yaşandığınızın farkına varın.

Biten ilişkinize ait sizde üzüntü yaratan ne var ise, kağıda dökün. Bunu sıkıntınız geçene kadar tekrarlarsanız, gün geçtikçe bazı şeyleri yazmadığınızı fark edeceksiniz ki; bunlar sizin aştığınız konular olacaktır.
Kızgınlığınızı, öfkeye dönüştürmeyin.  İntikam alma duygusuyla da hareket etmeyin, haklı bile olsanız sonrasında haksız duruma düşebilirsiniz. Gereksiz antipatikliğe gerek yok.
Ayrılık duygusunun üstesinden gelemiyorsanız veya ruhsal kusurlarınız sebebiyle ilişkiniz bitti ise bunların farkına varın ve profesyonel destek almaktan kaçınmayın. (Kontrolcülük, karşındakini dinlememe, baskın karakter, anne/baba rolü oynama, kıskançlık, sinirlilik, tembellik, öfke, vb)
Kendinizi yalnız hissettiğiniz  günlerde, ayrılık kararını sabote edebilir ve sonradan pişman olacağınız 'aramalar' yapabilirsiniz. Bu nedenle, ayrıldığınız  kişinin telefonunu ve e-posta adresini silmek sizin için en doğru karar olacaktır.
Evinizi elden geçirin. Ayrıldığınız kişinin eşyalarını atın veya kendisine yollayın. Size aldığı hediyeleri toplayın. İsterseniz bir kutuya koyup, dolabın en ücra köşesinde unutun, atın veya iade edin.
Kendinizi sevin ve yenileyinin. Kadınlar ilk önce saçlarından işe başlar ama dikkat, sonradan pişman olacağınız şeyler yapmayın. Zayıflamaya ihtiyacınız var ise zayıflayın, spora/dansa kayıt olun, meditasyon yapın, bedeniniz ile barışık olun.
İhmal ettiğiniz arkadaşlarınız/aile bireyleriniz ile ilişkinizi düzeltin.
Sosyal olun.
Kariyerinize odaklanın.
Bol bol seyahat edin, okuyun, yabancı dil öğrenin,  ufkunuzu genişletin.
Hemen yeni birini bulup, ‘bu da sana kapak olsun’ gibi bir düşünce de olmayınız. Fiziksel ve ruhsal olarak kendinizi tam hissedip, özgüveniniz yerine gelmedikçe yeni bir ilişkiye başlamayınız.
Her zaman daha iyisi vardır. 100 tane kurbağa da öpseniz, prensinizi/prensesinizi muhakkak bulacaksınız.
Evrim yolunda sizden geri partnerlerle ilişki yürümez. Standartlarınızdan taviz vermeyiniz. Herşey seks değil!...
Bir yudum sevgi uğruna, fiziksel, duygusal ve maddi olarak sömürülmelere karşı daima gözünüz ve duygularınız  açık olsun.
Aradığınız kişide olmasını istediğiniz özellikleri belirleyin. Listenizi 'mutlaka olmalı' ve 'olmasa da olur' diye iki kategoriye ayırıp, en önemlilerini belirleyin. Ancak, aradıklarınızın hepsini bir kişide bulmanız büyük ihtimalle mümkün olmayacaktır. Ama belki de bulursunuz kim bilir?

Hak ettiğiniz aşka/sevgiye kavuşmanız dileğiyle,





1 yorum: