2012 yılına veda
ederken, öncelikle bulunduğumuz dönemi değerlendirmek gerekir ise; materyalizm
ön planda, barış ve eşitlik önemini yitirdi; ‘barış getirme’ adı altında
ülkeler işgal ediliyor, savaşlar çıkartılıyor. Paraya dayalı sistem güçlendi,
para sende ise, güç de sende. Adalet
sistemi dünya çapında çöküyor. İnsanlar birbirinden uzaklaştı, ayrımcılık
arttı.
Ekolojik durum çok kötü, dünyada açlık krizi giderek
büyüyecek, enerji ve su krizleri beraberinde savaşları ve hastalıkları
getirecek; zararlı gazları tüm uyarılara rağmen salmaya devam eden güç odakları
küresel ısınma felaketini en uç noktasına ulaştırmak için azimle son sürat
ilerliyorlar.
Dünyanın her köşesinde
ahlaki ve sosyal çöküntü yaşıyoruz, hastalıklar büyük ivme kazandı. Gaia’nın
kaynaklarını hoyratça tüketip, kirletiyoruz.
Yaşadığımız dönem o
kadar tuhaf ki, yeni doğan bebeğini çöpe
atanlar, pencereden fırlatanlar, minik bedenlere dayak atan, tecavüz eden
yaratıklarla dolu. Hayat pahalılığından, işsizlikten, eğitim yetersizliğinden,
adaletsizliklerden bahsedip duruyoruz ama bunlara rağmen hızla ürüyoruz.
Gaia’nın kaynakları
dünyaya yeni gelecek bireyleri besleyip büyütmeye yeterli mi? Dünya’ya gelecek
bireyi, ideal insan olma eğitimi verecek kadar bizler iyi miyiz? Her şeyi doğru
yaptık mı? Yoksa; ‘hamdık, piştik,
yandık’ diyenlerden misiniz?
Ben yazılarımı, hamdık, piştik, yandık yolu’nun
farkındalığında olanlara yazıyorum. Yolunuza çıkacak fare’leri de size
anlatmaya çalışarak, sizleri bir daha geri dönmek istemeyeceğiniz, farklı bir
yola sokmayı başarırsam ne mutlu bana.
Günümüzün tablosunu
yukarıda kısaca özetledim, durum pek parlak değil; hepimiz de bunun
bilincindeyiz. Bireysel olarak yapacaklarımız sınırlı bunun da farkındayız. Ama
ben size daha farklı yolları tanıtacağım.
Öncelikle daima
pozitif olun. Korku, endişe, öfke, (her türde) bağımlılık gibi kötü
düşüncelerinizden kurtulun. Negatif düşüncelerinizi, pozitife çevirmeye
çalışın. İnanın negatif düşüncelerinizle beslenen varlıklar/bireyler de bu
dünyada yaşıyor. Onları yok etmek sizin elinizde.
Olumsuz bir düşünce mi
hissettiniz ve bu sizi üzmeye, yıkmaya mı başladı? Bu düşüncenin kaynağına
inin, sebep bulamıyorsanız eğer, bu tarz duygu salınımı yapan manyetik alanlar
var. Farkına varıp, bu benim düşüncem değil, dediğiniz an, bir bıçak gibi o
duygu/düşünce empozesi aniden kesilecektir.
Düşüncelerinizi mümkün
olduğunca denetleyin, çünkü en olmayacak
şey başınıza gelebilir. Düşünce ile hayatınıza olumsuzlukları sokmayınız. Sonra
bunu temizlemek hayli zor olabiliyor.
Bir yıl daha biterken,
geçmişinize dönüp bakın. Geçmişteki hatalarınızı, sevaplarınızı, başarılarınızı,
başarısızlıklarınızı, bıraktığınız veya bırakamadığınız insanları görün.
Öncelikle kendinizi
affedin ve özgür bırakın.
Sonra aranızda sorun
olduğunu hissettiğiniz kişileri teker
teker bağışlayıp, affedin ve özgür bırakın. Bunun için en ideal zaman gece 00:30
ile sabah ezanı arasında göklerin kapısı açık olduğundan, size her türlü
yardım, siz farkında olmadan gelecektir. Dilekleriniz içinde en ideal zamandır
ama ne dilediğinizin yeter ki farkında olun.
Affetme sorunu
yaşadığınız insanları bir seferde affedemeyebilirsiniz bu çok normaldir ama bu
hayat diliminizi kapatmadan affedin ki; bundan sonraki enkarnelerinize aynı
kişileri ve aynı sorunları taşımayın.
İçiniz ile dışınızı
dengeleyin.
Bilinçli olun,
kararlarınızı akıl-mantık-şuur üçgeniniz ile verin. Doğaya, bitki ve hayvanlara
saygı duyun ve elinizden geldiğince koruyun. Ben yerine BİZ bilincinde olun.
Unutmayın elinizdeki bir parmak eksik olsa, artık eskisi gibi olmayacaksınız. O
yüzden BİRLİK bilincinin farkına varın.
Ben’lik’ten Kurtulup, BİZ olma bilincine,
Sevgi ile Varan Dostlarla
2013’de görüşmek üzere …
Herşey gönlünüzce olsun.
Nice Mutlu Yıllara.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder