21 Aralık 2012 Cuma

21.12.2012





21.12.2012 ŞİRİNCE PROGRAMI


10:00  Kahvaltı
12:00  Orman Yürüyüşü
14:00 Piknik Alanında Öğle Yemeği
17:00  Şarap ile Günbatımı
18:30  Mehdi Mesih ile Buluşma
19:00  Son Akşam Yemeği
20:00  Düşen Göktaşları İzlencesi
21:30  İsrafil’den Sur Dinletisi
23:00 Keşke Herkes Burada Olsaydı Konuşmaları
00:00 Kıyamet ve Kapanış
00:01  Mahşer’de Buluşma
00:02  Ulan Hani Şirince’ye Bir şey Olmayacaktı Tartışması
00:03  Sözlü için Hazırlanma
04:00  Sözlülerin Bitimi
05:00  Sırat Köprüsü Turu
06:00 Cennet ve Cehennem için Dağılış




21.12.2012 ile ilgili herkesin farklı beklentileri olduğu için önce yüzünüzü gülümseterek güne başlamanızı istedim. Sonrasında da konuyu uzmanına bırakarak çekiliyorum. 




Don Alejandro, Mayaların öğretilerinin, görüşlerinin ve kehanetlerinin en önde gelen bekçisidir. Guatemala Ulusal Maya önde Gelenleri (İhtiyarlar) Meclisi başkanı, Maya Takvimi tutucusu, 13. kuşak Quiche Maya Yüksek Rahibi ve Amerika’nın Kıtalararası önde Gelenleri (İhtiyarlar) Meclisi ve Ruhsal Rehberlerinin en kıdemli üyesidir. Aynı zamanda Maya Kültürü konusunda uluslararası bir okutmandır.


Sevgili kardeşlerim,

Cennetlerin kalbi ve Dünyanın kalbi adına sizleri selamlarım.

Ulusal Maya önde Gelenleri (İhtiyarlar) Meclisi adına, Guatemala Ruhsal Rehberleri adına küresel seviyedeki, muazzam manyetik bağlantılarınıza dikkat çekmek istiyorum:

Maya Ulusunun ruhu ve Toprak Ana ruhu bizleri bütün dünya insanları ile dost olmaya davet ediyor. Bir Maya kehaneti der ki "bir elin parmaklarının birleştiği gibi, hepimiz bir gün bir araya geleceğiz". Hepimiz Dünyanın çocuklarıyız, hepimiz yüce 'Yaradan'ımızın bahçesinden gelen farklı renkte, şekilde, bedende, farklı aromada; farklı diller konuşan, kendi kültürüne göre tapınan, meditasyon yapan ancak en nihayetinde aynı Yaradan'a ibadet eden insanlarız. Yaradan'a hepimiz kendi kültürümüze göre farklı bir ad vermişiz.

Umarız bu bildiri gitmesi gereken her yere ulaşır, özel kesimlere olduğu kadar yönetimlere de ulaşır; toprak sahipleri, bilim adamları vs. dünyadaki her tür insana. Kardeşlerim, yeryüzünde 500 senedir katliam hüküm sürmekte, insanların yok edilmesi, kardeşlerimiz olan hayvanların ve asırlık ağaçların yok edilmesi her gecen gün daha da artmakta. Biz kıdemliler olarak mistik ve binlerce yıllık bilgi birikiminin bekçileriyiz.

Yorulmaksızın uçan kuşlar, kehanetlerin gerçekleştiğini görecek kadar yaşadılar. Dünyadaki bütün insanları ve hükümetleri bilinçlendirmek ve gezegenimizin şu andaki durumunu analiz etmesini ve yansıtmasını istiyoruz.

500 sene önce Amerika kıtasının cennetten bir köşe olduğunu hatırlamakla ise başlayalım. Bakir ormanlar, harika hayvanlarla dolu şehirler, rengârenk özgürce uçan kuşların oluşturduğu şehirler; herkese yetecek kadar yiyecek. Sular saf ve bereketli idi ve insanlar, geleneklerine göre yaşıyorlardı, kültürlerini koruyorlar ve Toprak Ana’nın güzelliğini muhafaza ediyorlardı. Atalarımız bulaşıcı hastalıklardan uzak bir şekilde 100 yaşlarından fazla yaşayabiliyorlardı. Yaradan'ın kanunlarına saygılı ve itaatkâr idiler.

Bir de şimdiki zamandan konuşalım. Teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanıyor, her gün hayatımızı daha da kolaylaştıran icatlar yapıyoruz ve hepimiz bunları kullanıyoruz. Ancak bu nimetler için ormanlarımızı yok ediyor, nehirlerimizi kurutuyor ve sularımızı kirletiyoruz. Ekinlerimiz hastalık kapıyor ve ekinleri yiyen hayvanlarımız ölüyor. Hepimiz bulaşıcı hastalıklar tehdidi altındayız ve bu hastalıkların çoğu geçmişte olmayan hastalıklar. Kimyasalların kullanımının artması, böcek ilaçlarının ekinlerde kullanılması hepimizin zararına ve en önemlisi nükleer denemeler:

Nükleer bombalar dünyamızı ve üzerinde yaşayan her canlıyı hiç olmadığı kadar tehdit altında bırakmaktadır. Birçok kişi evsiz, çocuklar sokaklarda dileniyor, bazıları ise fahişelik yapmak zorunda kalıyor. Yağmacılar ve talancılar ise yükselişte. Sokaklarda gündüz gözüyle öldürülen insanlar, insan kaçırmalar, gasp, okullarda toplu katliamlar, çocuklarını öldüren aileler, ailelerini öldüren çocuklar, kendi öz çocuklarına tecavüz eden aileler. Bütün bu olanlar zehirlenmenin sonucu. Saygı diye bir şey kalmadı; daha doğrusu hayata saygı kalmadı. Otoriteler kendilerini satıyor. Adalet alınıp satılabilen bir mal haline geldi.

Simdi de gelecek hakkında konuşalım. Biz Mayaların kıdemlileri ve dünyadaki tüm yerliler olarak, geleceğimiz için ibadet ediyoruz. Sadece bugünümüzü değil, yarınlarımızı düşünüyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız ve gelecek nesillerimiz için.

Büyük bir karanlığın yaklaştığını görmekteyiz, büyük zarar verecek olan bir karanlık. Büyük kirlenme dediğimiz karanlık. Bunun tüm sebebi bizler yani insanlarız. Kendi mezarlarımızı kendimiz kazıyoruz. Savaşlar başka yeni ülkelere kayıyor; sebep olarak özgürlük götürdüklerini söylüyorlar ancak sonuçta daha fazla kölelik ortaya çıkıyor.

Yeni kalkınma hamleleri yaptıklarını söylüyorlar ama sonuçta az gelişmiş ülkeler daha fazla açlığa sürükleniyor. Böyle devam edersek eninde sonunda savaşmak için bile insan bulunamayacak. Ulusal Maya önde Gelenleri(İhtiyarlar) Meclisi dünyanın tüm uluslarına sesleniyor - hükümetleri ve yöneticilerine - kirlenmeyi durdurun; küçük ve büyük isletmeler alternatif enerji kaynakları kullanın. Daha fazla savaş, daha fazla olum, nükleer testler, kimyasal madde kullanımı istemiyoruz çünkü Toprak Ana gereğinden fazla ısındı. Eğer simdi durmazsak çok yakında milyonların ölümüne sebep olacak bir cevap verecektir.

Yaradan bizleri O'na ibadet etmemiz, birbirimizi sevmemiz ve saymamız için bizleri yarattı. Hepimiz eşitiz, bizler dünyanın çiçekleriyiz, farklı bedenlerde, kokularda, renklerdeyiz. Ama hepimiz O'na doğru bakıyoruz ve değişik danslarla, müziklerle, seremonilerle ibadet ediyoruz. Hepimiz O'nun çocuklarıyız, görüp göremediğimiz, hissedip hissedemediğimiz her şeyi O yarattı. İyi olmamız için bize akıl ihsan eyledi.

Her renkten erkek ve kız kardeşlerim, hep beraber birlik olursak gücü elinde tutan yöneticiler, politikacılar, işadamlarına şu mesajları verebiliriz: ‘Savaşa hayır, bombalara hayır, ölümlere hayır. Hep beraber bir fark yaratabiliriz.

Maya kehaneti şöyle der: "Kalkın (yükselin), hepiniz kalkın (yükselin), hiç kimse arkada kalmayacak şekilde yükselin, hep beraber bir kez daha geldiğimiz yeri, özümüzü göreceğiz"



Don Alejandro Cirilo Perez Oxlaj/ Wandering Wolf
Grand Elder of the National Council of Elders Mayas,
Xincas and Garifunas of Guatemala





Özetle 2012

Orta Amerika’daki Maya uygarlığı zaman-bilim bilgisine göre en gelişmiş uygarlıklardan biridir. Kullandıkları ana takvim gezegendeki en kusursuz olanıdır.
Hiç bir zaman yanılmamıştır. Mayalıların beşinci dünyası 1987’de bitmiştir. Altıncı dünyaları 2012’de başlayacaktır. Yani bizler şu an ‘iki dünya arasındayız’.

1. İnsanoğlu ve Dünya gezegeni şu an farkındalık ve gerçeklik anlayışında çok büyük bir değişiklikten veya yer değiştirmeden geçmektedir.

2. Orta Amerika’daki Maya uygarlığı zaman-bilim bilgisine göre en gelişmiş uygarlıklardan biridir. Aslında toplamda Evrenin ve Solar sistemin zaman devirlerini kaplayan 22 takvimleri mevcuttur. Bu takvimlerden bazıları henüz açığa çıkmamıştır.

3. Mayalıların beşinci dünyası 1987’de bitmiştir. Altıncı dünyaları 2012’de başlayacaktır. Yani bizler şu an ‘iki dünya arasındayız’. Bu zaman ‘Apocalypse’ veya açığa çıkma olarak adlandırılmaktadır. Bu, asıl gerçek açığa çıkacak demektir. Bu aynı zamanda bizler için ‘kendi karekteristiklerimiz’ için bireysel veya kollektif çalışma zamanıdır.

4. Mayalıların altıncı dünyası aslında boştur. Bu, birlikte yaratıcılar olarak, yaratmak istediğimiz yeni bir dünya ve uygarlığa başlamak şimdi bize kalmış demektir.

5. Mayalılar’ın ayrıca 2012 için söyledikleri;

    Bildiğimiz teknolojinin ötesine geçeceğimiz,

    Zaman ve paranın ötesine geçeceğimiz,

    Dördüncü boyutu geçtikten sonra beşinci boyuta gireceğimiz,

Dünya gezegeninin ve Solar Sistemin Evrenin geri kalanı ile galaktik eş zamanlamaya gireceği, DNA’larımızın galaksinin merkezinden ‘yükseltileceği’ (veya yeniden programlanacağı). (Hunah Ku) Bu gezegendeki herkes mutasyona uğramaktadır. Bazıları diğerlerine göre daha farkındadır. Ama herkes bunu yapmaktadır.

6. 2012 de Solar Sistemimizin düzlemi, Samanyolu Galaksimizin düzlemi ile tamamiyle hizaya girecektir. Bu döngünün tamamlanması 26,000 yıl almaktadır. Virgil Armstrong ayrıca başka iki galaksinin de bizimki ile aynı zamanda hizaya gireceğini söylemiştir. Kozmik bir olay!

7. Zaman hızlanmaktadır (veya çökmektedir). Binlerce yıldan beri Dünya’nin Schumann rezonansı veya kalp atışı saniyede 7.83’dür. Ordu bunu çok güvenilir bir kaynak olarak kullanmaktadır. Bununla beraber, 1980’den beri bu rezonans yavaşça artmaktadır. Şimdi bu her bir saniye de 12 devirden fazladır. Bu her gün eski 24 saatte göre 16 saatten aza denk gelmektedir.

8. Apocalypse veya ‘dünyalar arası zaman’ boyunca bir çok insan birçok kişisel değişikliklerden geçecektir. Bu değişiklikler çok fazla ve farklı olacaktır. Bütün bu buraya ne öğrenmek ve ne deneyimlemek için geldiğimizin bir parçasıdır. İlişkilerin bitmesi, yaşanan evin veya yerin değişmesi, mesleğin veya işin değişmesi, davranış veya düşüncelerde değişimler bu değişikliklere örnek olabilir.






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder