Bembeyaz
kumsallar, berrak mavi deniz, cennet gibi bitki örtüsü, güzel bir Uzakdoğu masajı eşliğinde mojito’mu yudumlarken, ‘acaba cennette miyim’ diyebilme hayali ile yanıp tutuşan ben, evvel sene
tsunami, geçen sene radyasyon akıntısı korkusuyla, gidemediğim tropik ada tatilini; 21.12.2012 Marduk’la kavuşma anımızdan evvel, ne olur ne olmaz 'son keyiftir' diye gerçekleştirmeyi
planlıyorum ki; çeşitli ajansların geçtiği
minik haberlerini görünce cin çarpmışa döndüm desem yeridir. Gerçi kendisinin geleceğini bahar aylarından beri biliniyordu ama benim tatil planlarımla çakışmasa çok iyi ederdi.
Hain El Nino, ABD ve
Japonya dahil bir çok ülkenin meteoroloji kurumlarının bildirdiği üzere ilk
etkilerini Pasifik Kıyılarında göstermeye başlamış. Aman ne mutlu bize!
Kendisini biraz tanıtmam gerekirse; El Nino'nun rüzgar sirkülasyonunun kalıplarındaki değişimlerden meydana geldiği düşünülmekte. (Bu kötü ruh'un, bir de kız kardeşi var adı La Nina, bu ikisi dünyanın başına bela olmuş şeytanlardır.)
Normalde rüzgarlar, batı kıyılarına
doğru hareket ederken, sıcak yüzey suyunu da Endonezya ve Avustralya'ya doğru
taşırlar ve soğuk suyun Güney Amerika kıyılarından yüzeye çıkmasını sağlarlar.
Normal koşullarda okyanus çukurunun iki
ucu arasında sıcaklık farkının büyüklüğü rüzgarların şiddetinde artmaya neden
olurken; bazı zamanlarda rüzgarların bilinmeyen bir nedenle zayıflaması, batı
Pasifik'teki sıcak suyun doğuya doğru hareket ederek, Güney Amerika sahillerine
ulaşması ve bu bölgedeki soğuk suyun yukarı çıkamaması sonucunu doğurmaktadır. Buna
El Nino denir.
Dünyadaki rüzgar sistemlerinin etkisi
ile tropikal yağmurlar genellikle Endonezya üzerinden doğuya doğru yer
değiştirirler. Jet Stream’in yer değiştirmesi, fırtınalar ve musonlar, dünyanın
bir çok bölgesinde mevsimlere bağlı olmayan hava olayları, El Nino’nun olası
etkileridir.
Bu yılın eylül sonuna kadar
Pasifik’e yayılacak olan sıcak su akıntısının bölgenin doğusunda kuraklığa,
Amerika kıtasında sellere neden olması bekleniyor. Son 56 yılın en kurak yazını
yaşayan ABD’de, kışın da sert geçmesiyle dünya gıda fiyatları iyice yükselecek.
Colombia Üniversitesi’nin
açıklamasına göre El Nino’nun vurduğu ülkelerde yeni çatışmalar doğması riski
ikiye katlanıyor. Her beş çatışmanın birinin temelinde El Nino kaynaklı afetler
var.
Mali’de 100 binden fazla
insanın göç etmesine neden olan kuraklık, İslamcı militanların ülkenin kuzeyinde
beş ay önce bağımsızlık ilan etmelerine zemin hazırladı.
Kuzey Kore’de reformlar
sellerle geldi. Geçen ay 88 kişinin öldüğü sel sonrasında zaten zor bulunan
pirincin fiyatını iyice yükseltti. 24 milyon kişi aç, 5 yaşın altındaki çocukların yaklaşık üçte birinin gelişiminin
normal olmadığı, onlarcasının temiz su ve hijyen koşulları yüzünden ishalden öldüğü kaydedildi.
Suriye topraklarının
%60’ı en büyük kuraklığı yaşadı. El
Haseke bölgesinde rekolte %75 düştü, büyükbaş hayvan sayısı %85 azaldı ve 1.3
milyon insan krizden etkilendi.

2008’de Myanmar’da 140 bin
kişinin ölümüne neden olan Nergis Siklonu, Royingha Müslümanlarının yaşadığı
Arakan’ın güneyini de etkilemişti. Müslümanları Bangledeş’e göçe zorlayıp,
topraklarına el koymak isteyen Budistlerin saldırıları afetten bu yana hızla
arttı. Bugün binlerce Müslüman, BM’nin gıda yardımına muhtaç bulunmaktadır. Açlık ve
sefaletin yanı sıra organ mafyasıyla da mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar.
Tayland’da son sellerin
ardından yüzen işportacılar türedi.
Bangladeş’te seller
sebebiyle, yerel halk Hindistan’a kaçak yollarla girmeye çalışıyor.
Hindistan’da muson sezonunda
beklenenden az yağış oldu. Ülkenin tahıl ambarı sayılan Pencap bölgesinde bir
çok çiftçi ekim dahi yapamadı. Geçen ay 670 milyon insanın etkilendiği elektrik
kesintileri yaşandı. Tüm bunlar gıda fiyatlarının daha da artacağının
habercisi. Hindistan’ın 1.4 milyarlık nüfusunun 700 milyonu aç ve günlük
gelirleri 1 €’nun altında.
Yukarıdaki verilerin, El
Nino öncesi veriler olduğunu ve El
Nino’dan sonra başımıza neler gelebileceğini dikkatinize sunarım.
Hızla Üremeye, Ormanları
Yok Etmeye,
Kyoto Anlaşmasını
İmzalamamaya, Sera Gazlarını Atmosfere Salmaya,
Her şeyi Kirletmeye
Devam Edin.
"Bembeyaz kumsallar, berrak mavi deniz, cennet gibi bitki örtüsü, güzel bir Uzakdoğu masajı eşliğinde mojito’mu yudumlarken, ‘acaba cennette miyim’ diyebilme hayali... " ni bende kuramayacağım demek oluyor sanırım :)
YanıtlaSil