Artık hayatımdan çıksan diyorum,
Bu ikili delilik sona erse,
İkimiz için de en hayırlısını diliyorum,
Hiç olmamış, gibi davranabilmeyi,
Bu yok ediciliği anlayabilmeyi,
Bir bilsen ne kadar yürekten istiyorum,
Bu ikili delilik sona erse,
İkimiz için de en hayırlısını diliyorum,
Hiç olmamış, gibi davranabilmeyi,
Bu yok ediciliği anlayabilmeyi,
Bir bilsen ne kadar yürekten istiyorum,
Lütfen!
Görmeyeyim seni,
Bir yerlerde karşıma çıkma,
Konuşmayalım, bakışmayalım,
Ne olursun?
Görmeyeyim seni,
Bir yerlerde karşıma çıkma,
Konuşmayalım, bakışmayalım,
Ne olursun?
Daha fazla tükenmeye takatim yok!
Sanki aşkı öğütmeye programlı gibiyiz,
Aslında bakarsan insan olarak iyiyiz,
Ama daha fazlasını isteme benden yalvarırım
Ben bittim artık kalmadım.
Aslında bakarsan insan olarak iyiyiz,
Ama daha fazlasını isteme benden yalvarırım
Ben bittim artık kalmadım.
Sabah ofise gelirken, radyoda ‘İkili Delilik’ isimli şarkıyı dinlerken, mısraların etkisiyle terk edilen yaralı kalplere bir nebze merhem
olsun diye, bugünkü yazımın konusunun
‘Ayrılık ve Tedavi Süreci’ olmasına karar verdim.
Evrim
yolunda ilerlediğimiz bu dünyada, herkesin enerjisi, düşüncesi, fikirleri,
hayat görüşü doğumundan ölümüne kadar aynı kalmıyor, sürekli aşama
kaydediyoruz.
Zaman
için de yol alıyoruz; birlikte yola çıktığımız kişi ile varılması gereken
hedefe varamadıysak, ayrılık kaçınılmazdır. Bu yolculukta çok faklı kişilerle karşılaşırız ve yolumuza bir başka yolcu ile devam ederek, bir sonraki
hedefe varmaya çalışırız. Biz son durağa varana kadar bu şekilde sürüp gider.
Aradan yıllar geçip, farklı bir bakış açısıyla baktığımızda, kendimizi yıprattığımız
ayrılıkların, aslında bizim için en hayırlısı olduğunu görürüz.
Hayatınızın
bir bölümünü paylaştığınız kişiyle, yolunuzun bir şekilde ayrılması gerektiğinde,
hepinizin bildiği gibi taraflardan biri
klasik ayrılma cümleleri
söyler.
En ruhsuz olanları ile başlayayım:
Sen çok iyisin, benden daha
iyilerini hak ediyorsun.
Seni arkadaşım gibi görüyorum,
Arkadaş kalalım,
Eminim bir gün anlayacaksın,
Olacağı buydu,
Aramızdaki yaş farkı fazla,
Senin sevgini hak etmiyorum,
İlişkimizi bitirelim
demiyorum, biraz ara verelim,
Beceremedik,
Yaşandı bitti!
Bitti!
İlişkimizi tükettik.
Önümüzdeki maçlara bakalım!
Dükkanın önünü kapama hadi
canım.
Asıl en komiği ise, sms veya e mail ile ayrılmak.
Tek kelime ’bitti’. Ne bitti! İnsanın yüzüne bakıp hoşça kal demeyen birisi
için yas tutulur mu? Daha doğrusu sanal aşk olur mu?
Duygusal ve/veya fiziksel tacizin
yoğun yaşandığı bir ilişkinin bitişi sonrası, bir 'rahatlama' olması beklenir;
ancak taciz travmasının etkileriyle psikolojik
destek alarak başa çıkmaya çalışmak en doğru karar olacaktır.
'Toz pembe' gibi görünen bir
ilişkinin, aniden ve şok edici bir şekilde bitmesi ya da çok uzun yıllar 'hangi yöne gideceği belli olamamış' bir ilişkinin bitmesi gibi ayrılık biçimleri,
ayrılığın kabullenilmesini zorlaştırır, hatta fiziksel bir takım
rahatsızlıklara bile sebep olabilir.
‘Onsuz yaşanmaz’ diye düşündüğünüz insandan
ayrılmanın şoku ile baş başa kaldınız! Ne olacak şimdi? Ne güzel alıştığınız bir
düzeniniz vardı. Kelimenin altını çizerek belirtiyorum ‘alıştığınız’, boşuna
dememişler, alışmak sevmekten daha zor diye.
Yaşam biçiminiz kesintiye uğrayacak,
evler ayrılacak, birlikte yapılan sosyal faaliyetler bitecek, belki sosyal
statünüz düşecek, geleceğe yönelik hayalleriniz yıkılacak, ortak arkadaşlarla
görüşmeleriniz kesilecek, arkadaşlar bölüşülecek, her şeye yeniden başlanacak, ….. Bir de karşı taraf yıkıcı ayrılık cümleleri
sarf ettiyse, oofff depresyon katmerleşti.
Sonra yavaş yavaş iç sesimiz yükselmeye başlar:
Çirkinim,
Yetersizim,
Mutsuzum,
Kimse beni sevmiyor,
Yaşlıyım,
Çekici değilim,
Ben hiç mutlu olamayacak mıyım?
Doğru kadın/erkeği ne zaman bulacağım?
Bu kaçıncı kurbağa,
Bedeni mi beğenmiyorum
Bunu hak etmek için ne yaptım?
Yeni bir ilişkiye hazır değilim,
Yeni birisini nasıl bulacağım, zaten bunu bulmak için
çok beklemiştim,
…………
Sudan çıkmış balık gibi kaldık mı depresyonumuzla baş başa?
Ayrılık
Sonrası Tedavi Sürecinde;

Ayrılığın sebebini idrak edin. 'Sevmek',
'hoşlanmak' ve 'aşık olmak' gibi duyguları nasıl yorumlandığınızı, bu
duyguların yaşanmış ilişkiye ait duygular mı olduğu, yoksa o dönem yaşanan
duygusal eksikliklerin etkisiyle mi yaşandığınızın farkına varın.
Biten ilişkinize ait sizde üzüntü
yaratan ne var ise, kağıda dökün. Bunu sıkıntınız geçene kadar tekrarlarsanız,
gün geçtikçe bazı şeyleri yazmadığınızı fark edeceksiniz ki; bunlar sizin
aştığınız konular olacaktır.

Ayrılık duygusunun üstesinden
gelemiyorsanız veya ruhsal kusurlarınız sebebiyle ilişkiniz bitti ise bunların
farkına varın ve profesyonel destek almaktan kaçınmayın. (Kontrolcülük, karşındakini
dinlememe, baskın karakter, anne/baba rolü oynama, kıskançlık, sinirlilik,
tembellik, öfke, vb)

Evinizi elden geçirin. Ayrıldığınız
kişinin eşyalarını atın veya kendisine yollayın. Size aldığı hediyeleri
toplayın. İsterseniz bir kutuya koyup, dolabın en ücra köşesinde unutun, atın
veya iade edin.
Kendinizi sevin ve yenileyinin. Kadınlar
ilk önce saçlarından işe başlar ama dikkat, sonradan pişman olacağınız şeyler
yapmayın. Zayıflamaya ihtiyacınız var ise zayıflayın, spora/dansa kayıt olun,
meditasyon yapın, bedeniniz ile barışık olun.
İhmal ettiğiniz arkadaşlarınız/aile
bireyleriniz ile ilişkinizi düzeltin.
Sosyal olun.
Kariyerinize odaklanın.
Bol bol seyahat edin, okuyun,
yabancı dil öğrenin, ufkunuzu
genişletin.
Hemen yeni birini bulup, ‘bu da sana kapak olsun’ gibi bir
düşünce de olmayınız. Fiziksel ve ruhsal olarak kendinizi tam hissedip,
özgüveniniz yerine gelmedikçe yeni bir ilişkiye başlamayınız.
Her zaman daha iyisi vardır. 100
tane kurbağa da öpseniz, prensinizi/prensesinizi muhakkak bulacaksınız.
Evrim yolunda sizden geri
partnerlerle ilişki yürümez. Standartlarınızdan taviz vermeyiniz. Herşey seks
değil!...
Bir yudum sevgi uğruna, fiziksel,
duygusal ve maddi olarak sömürülmelere karşı daima gözünüz ve duygularınız açık olsun.
Aradığınız
kişide olmasını istediğiniz özellikleri belirleyin. Listenizi 'mutlaka olmalı'
ve 'olmasa da olur' diye iki kategoriye ayırıp, en önemlilerini belirleyin. Ancak,
aradıklarınızın hepsini bir kişide bulmanız büyük ihtimalle mümkün
olmayacaktır. Ama belki de bulursunuz kim bilir?
Hak ettiğiniz aşka/sevgiye kavuşmanız dileğiyle,